Hastalık hastalığı mı dediniz?

Kendi işime yarayan taktikleri paylaşmayı çok seviyorum!

Yıllardır sahip olduğum, sıkıca sarıldığım bir konu var. “Hipokondriya”, diğer adıyla “hastalık hastalığı”. Kendisinin neden geldiğini, nereden geldiğini, ne zamandır geldiğini hatta üzerime yapıştığı anı bile bilmeme rağmen yıllardır ayrilamadik. Bilim dünyasında var olan bircok tekniği denememe rağmen, birazcık gidermiş gibi yapsa da sonra hemen geri gelir. Hastalık hastalığı, bağımlılık gibidir. Neden korktuğunu bilmeden, kendini bir hastaliktan korkarken hatta o hastalığa sahip olduğuna kendini ikna etmeye çalışırken bulursun. Zordur. Itiraf etmesi de zordur. En kolayı, kendinden kaçmak gibi görünse de, kendinle yalnız kaldigin her an kapı kenarında içeri kabul edilmeyi bekler.

Yürü yürü yürü

Çeşitli denemelerim 10 yılı aşkın süredir gelip gitse de düzenli çözümü bulamamıştım ama şimdi buldum gibi gözüküyor. “bir hastalık için yürümek” fikri bana ilk önce değişik gelmiş olsa da birkaç aydır deneyerek gördüm ki, hastalık hastalığına çok iyi geliyor! Zaten dünyayı değiştirecek, kurtaracak, tüm hastaliklari yok edecek bir gücümüz yokken, tek gücümüz kendimizi ve kendi yaptiklarimizi kontrol etmek olabilecekken sizinle de bunu paylaşmak istedim. İlk ay “Alzheimer” için yürüdüm, sonra MS hastaligi için ayda 100km hedefini tutturdum ardından … derken bir baktım hastalık hastalığı kapıdan çıkıp gitmiş. Bunu bir bağımlılık olarak gördüğüm için, her an geri gelebileceğinin farkında olarak, düzenli yürüyüşü ve “bir şey için yürüme hedefini” unutmamam gerekiyor. Unutursam hatirlatmak için kendime yazdım, sizinle de paylasmak istedim. Umarım kapıda ya da içinizde beklemekte olan bu çılgın bağımlılığı kapı dışarı edersiniz✌️