RPT(Registered Play Therapist) ve PT(Play Therapist) arasındaki farklar nelerdir?
Aşık Oldun Mu?
Bu yazıyı okumaya yönlendirildiysen yolun bir şekilde oyun terapistliğinden geçmiş demektir. Eğer öyleyse zaten ne yapmaya başladığını veya ne yapacak olduğunu bilerek bunun büyüsüne kapıldığını öngörüyorum.
Yol Ayrımı
Ben oyun terapisiyle ilk tanıştığımda, yolumun değiştiğini anında hissetmiştim. Hatta her yerde söylerim ‘Reyhana’dan önce ve Reyhana’dan sonra’ diye bir ayrım oldu meslek hayatımda. Oyun terapisi bana ulaşamayacağım çocuk olmadığını gösterdi. Evet, büyük konuşuyorum hem de hiç konuşmadığım kadar büyük konuşuyorum. Dünyada, yaşı kaç olursa olsun, hastalığı ya da tanısı ne olursa olsun, konuşmayı bilsin ya da bilmesin, travması olsun ya da olmasın, hangi kültürden olursa olsun, oyun terapisi sayesinde iç dünyasına ulaşamayacağım çocuk yok!
Neden Oyun Terapisi
Oyun terapisi ne işe mi yarıyor? Uzun sözün kısası, o anda çocuğun neye ihtiyacı olduğunu anlamak ve orayı iyileştirmesine aracı olmaya yarıyor. İyileştiren sen olmuyorsun, onun kendi kendini iyileştirmesinin yolu oluyorsun ve bu paha biçilemez!
Bu Aşk Nasıl Başladı
Yıl 2014, soğuk bir kış günü oyun terapisiyle tanışmıştım. 5 modüllük muazzam zamanlardı. O zamanlar, ‘oyun terapisti’ demememiz gerektiğinin üzerinde basılırdı hep. ‘Ben oyun terapistiyim’ diyemez, ‘oyun terapisi yapıyorum’ diyebilirdik. Neden mi? İşte bu soru üzerine bunları yazıyorum. Birisi sormuş, ‘Oyun Terapisti ile Registered Oyun Terapisti(RPT) arasındaki fark nedir?’ diye. Tam da onu anlatmaya geldim. Haydi başlayalım:
Mesleğine Sahip Çık
Dünyada birçok ülkede bu tanımların altı net çizilmiş durumda ama bizim ülkemizde herhangi bir dernek ya da birlik olmadığı için 1 günlük oyun terapisi eğitimi alanların bile kendine ‘Oyun Terapisti’ dediğini biliyorum. Hatta birgün karşıma bir video çıktı ve bir eğitimci dudaklarını bükerek ‘İşte oyun terapisi falan yapıyorum öööyyyle’ dedi. Ne yazık ki eğitim şartlarını hangi alanda düşürürseniz, orada burnunuza kötü kokular gelmeye başlar. Bu alan da, ülkemizde biraz daha gelişmeyi bekleyen bir alan.
RPT Olunca Bana Haber Vermeyi Hatırla
Oyun terapisi yapabilmeye başlamak için çeşitli ekollerden, oyun terapisi eğitimleri alıyoruz. Bu eğitimi alabilmek için de psikolojik danışmanlık, psikoloji gibi 4 yıllık bir lisans programını bitirmiş olman gerekiyor. İlk eğitimi aldıktan sonra oyun terapisi yapmaya başlıyorsun ancak bu seni oyun terapisti yapmıyor. Oyun terapisi yapmaya başlayıp, vakalar gördükçe bu vakaları süpervizörün ile görüşüyorsun. Her ülkede farklı saatler belirlenmiş durumda ancak Avustralya’dan örnek vermek gerekirse, lisans bittikten sonra 200 saatlik oyun terapisi eğitimi aldıktan sonra, minimum 300 danışan gördükten ve kayıtlı RPT-S(Registered Play Therapist-Supervisor) tarafından minimum 40 saat süpervizyonu tamamladıktan sonra ‘Registered Play Therapist(RPT) olabiliyorsun. Bu kısımdan sonrası her yıl toplam 10 saat süpervizyona devam etmek, oyun terapisi eğitimlerine devam ettiğini kanıtlamak, en az 50 danışan görmeye devam etmek vs diye devam ediyor. İnan bu yol çok zevkli! Durmadan yola devam et. Güzel haberlerini bekleyeceğim.
Hangi Dili Konuştuğunu Bil
Yani, süreçten de anlaşılacağı gibi, oyun oynamanın kitabını yazmak için çokça emek veriyorsun çünkü çocukla çalışacaksan çocuğun dilini öğrenmek zorundasın. İngilizce İspanyolca konuşmayacaksın değil mi? Bu süreçte gördüğün danışan çeşitliliğine göre deneyimin artıyor. Birkaç sene sonra, süpervizör olmak yolunda ilerleyebilirsin ve kendine son derece tatmin olduğun bir kariyer basamakları oluşturabilirsin.
Yeni Sorulara Her Zaman Açığım
Bu yazıda değinmedim ancak soru gelirse bir sonraki sefer RPT-S hakkında yazmak istiyorum. Aynı zamanda, gelen sorulara bağlı olarak çeşitli kültürlerden gelen vakalar hakkında yazmak istiyorum. Bu zamana kadar, Türk, Japon, Çin, Endonezya, Bengladeş, Sırp, Portekizli, Malezyalı, İngiliz, Avustralyalı, Yunan, Koreli, Hint vb asıllı çocuklarla çalışma şansı yakaladım. Dilerim sorular zor yerden gelir de ben de yazarken çok zevk alarak yazarım!
Sevgilerimle,
Hazan